7 Ocak 2017 Cumartesi

71. YIL (07 Ocak 1946 – 07 Ocak 2017) 05 Mayıs 2007 tarihinde DYP (mehmet ağar) ile ANAP (erkan mumcu) birleşerek kurdukları YENİ PARTİ tarafından “Demokrat Parti adı'nın kullanacağını” açıkladılar. (BASIN)

DEMOKRAT PARTİ 71. YIL, KUTLU OLSUN!..
07 Ocak 1946 – 07 Ocak 2017
Tarihi ve kadim Demokrat Parti, 7 Ocak 1946'da kurulan ve dört yıl sonra yapılan seçimlerde (14 Mayıs 1950'de) 27 yıllık tek parti dönemini sona erdiren, Türkiye Cumhuriyetinde ilk defa serbest seçimle iktidarı kazanan Türk siyasi partisidir. Sırasıyla 1950, 1954 ve 1957 seçimlerini kazanmış ve on yıl boyunca (1950-1960) iktidar olmuştur. 
DEMOKRAT PARTİ (1946) 
HAKKINDA BİLGİLER
Türkiye`de 1950-1960 yılları arasında iktidar olan siyasi parti. Parti 29 Eylül 1960`ta kapatılmıştır. Partinin kısaltması "DP"dir. Kuruluşu: 2. Dünya Savaşı`nın bitmesiyle basında ve mecliste çok partili siyasal sistemi savunan bir anlayış oluştu. Buna CHP genel başkanı ve cumhurbaşkanı İsmet İnönü’de yaptığı konuşmalarla destek verdi. Bunu takip eden gelişmelerde, meclisteki bütçe görüşmeleri sırasında, CHP içinde başını Adnan Menderes, Feridun Fikri Düşünsel, Yusuf Hikmet Bayur, Emin Sazak gibi bazı milletvekillerinin çektiği bir muhalefet oluştu. 
11 Haziran`da kabul edilen Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu, parti içindeki muhalefetin güçlenmesine yol açtı. Bu yasanın görüşüldüğü sırada Celâl Bayar, Adnen Menderes, Fuad Köprülü ve Refik Koraltan, parti Meclis Grubu`na Dörtlü Takrir olarak bilinen bir önerge verdiler. Ülke ve parti yönetiminde liberal düzenlemeler yapılmasını isteyen bu önerge, 12 Haziran`da reddedildi. Bu gelişmelerden sonra Menderes, Köprülü ve Koraltan partiden çıkarıldı. Bayar ise önce vekillikten sonra partiden istifa etti.
DP, 7 Ocak 1946`da Dörtlü Takrir`e imza atanlar tarafından kuruldu. Parti genel başkanlığına Bayar getirldi. DP, ekonomi ve siyasette liberal düzenlemeleri savunuyordu. DP`nin kuruluşu iktidar tarafından önceleri hoş karşılandı. Ama partinin gelişmesi, tavrın değişikliğine ve baskıların yoğunlaşmasına yol açtı. İktidar muhalefeti ihtilalcilikle suçlarken, muhalefet ise iktidarı tek parti özlemcisi olarak niteledi. Muhalefetin yasalarda ve seçim sisteminde değişiklik isteğinin iktidar tarafından kabul edilmemesi, çatışmaları arttırdı.
MUHALEFET DÖNEMİ
Demokrat Parti, 21 Temmuz 1946`da yapılan seçimlere hile karıştırıldığını ileri sürdü ve miting ve yayınlara girişti. Ama bu tür etkinlikler sıkıyönetimce yasaklandı. DP, 7 Ocak 1947`de 1.Büyük Kongre`de kabul edilen ve Hürriyet Misakı olarak bilinen raporunda demokratik olmayan ve anayasaya aykırı yasaların kaldırılmasını; seçimleri yargının denetlemesini; cumhurbaşkanlığı makamının parti liderliğinden ayrılmasını istedi.
DP`nin içinde de anlaşmazlıklar çıkmaya başladı. Özellikle İnönü`nün 1947`de yayımladığı 12 Temmuz Beyannamesi ile iktidar ve muhalefet arasındaki ilişkilerin yumuşaması, DP içindeki sertlik yanlısı grubu harekete geçirdi. Parti içindeki tartışmalar sonucunda Fevzi Çakmak, Yusuf Hikmet Bayur, Kenan Öner, Osman Bölükbaşı, Sadık Aldoğan ve Yusuf Kemal Tengirşek öncülüğünde bir grup milletvekili partiden ayrılarak, 20 Temmuz 1948`de Millet Partisi`ni (MP) kurdu.
DP, 17 Ekim 1948`de ara seçimlere, seçime güven duymadığı için MP ile birlikte katılmadı. 
16 Ekim 1949 ara seçimlerinde de bu tavrını sürdürdü. 16 Şubat 1950`de gizli oy, açık tasnif ve yargı denetimini kabul eden, Yargıtay ve Danıştay üyelerinden oluşan bir Yüksek Seçim Kurulu`nu öngeren seçim yasasının kabul edilmesinden sonra, 14 Mayıs 1950`de yapılan genel seçimlerde DP, 487 milletvekilliğinin 408`ini kazandı. Seçim Sonuçları; DP: 408, CHP: 76, Bağımsız: 2, MP: 1 vekillik kazandı. 22 Mayıs 1950`de Menderes başkanlığında ilk DP hükümeti kuruldu ve Bayar Cumhurbaşkanı seçilerek genel başkanlıktan ayrıldı.
İKTİDAR DÖNEMİ
Demokrat Parti birinci iktidar döneminde (1950-54) liberalleşmede önemli adımlar attı. Yabancı yatırımlar desteklendi. Ezan’ın Arapça okunması ve radyoda dini program yapılması yasağı kaldırıldı ve okullara din dersi kondu. 1950 yılında Kore`ye asker göndererek NATO` ya girişin ilk adımı atıldı. 1954`te laiklikten uzaklaştığı gerekçesiyle MP (Millet Partisi) kapatıldı. Dış politikada Batı`ya yakın duruldu. Kore`ye asker gönderilmesinden sonra 1952`de NATO`ya girildi. Türkiye 1953`te Balkan Paktı`na, 1955`te Bağdat Paktı`na katıldı. DP, kuruluş ve gelişiminde demokrasinin savunuculuğunu yapmasına rağmen iktidara geldikten sonra özgürlükleri kısıtlamaya, hükümeti eleştiren gazetelere ağır cezalar ve sansür uygulamaya başladı. DP`nin bu tutumu 10 yıllık iktidarı boyunca sürdü.
DP, 2 Mayıs 1954 genel seçimlerinde 541 milletvekilliğinin 503`ünü kazandı. İkinci iktidar döneminde (1954-57), iktidar ile muhalefet arası gerginleşti. Ekonomide olumsuz gelişmeler görüldü. İktidar baskılarını daha da arttırdı. Parti içindeki anlaşmazlıklar partinin bölünmesine ve 20 Aralık 1955`te Hürriyet Partisi`nin kurulmasına yol açtı. 27 Ekim 1957 genel seçimlerinde DP oyların yüzde 47, 70`ini alarak 610 milletvekilliğinden 424`ünü kazandı. Bu seçimde muhalefetin oylarının toplamı iktidarın üzerine çıktı.
DP`nin üçüncü ve son iktidar dönemi (1957-60), iktidar ile muhalefetin yer yer sokağa taşan sert çatışmaları ile sürdü. DP iktidarı çeşitli baskı önlemleri aldı. Ekonomideki çıkmazları gidermek için 4 Ağustos Kararları olarak bilinen önlemler alındı. 
Vatan Cephesi kurularak partinin gücü ülke çapında kanıtlanmaya çalışıldı. Muhalefetin etkinliklerinin soruşturulması için TBMM içinde Tahkikat Komisyonu kuruldu. Komisyon, CHP lideri İnönü`nün TBMM`deki konuşmasını yasakladı. Yoğun baskılar karşısında 28-29 Nisan 1960`ta Ankara ve İstanbul`da üniversite öğrencilerinin olaylı protesto gösterilerini Harp Okulu`nun başkentte yaptığı gösteri yürüyüşü izledi (21 Mayıs). Başbakan Adnan Menderes radyoda yaptığı konuşmalarla kışkırtmalara kulak asılmamasını söyledi. Ege Bölgesi`ne giderek İzmir, Bergam ve Manisa`da CHP`yi eleştiren konuşmalar yaptı. 
27 Mayıs 1960`ta silahlı kuvvetlerin yaptığı bir darbe hükümet devrildi. DP milletvekilleri ve parti yöneticileri tutuklandılar. Yüksek Adalet Divanı`nca yargılandılar. 15 kişi idama, 31 kişi ömür boyu hapse, 418 kişi değişik hapis cezalarına çarptırılırken 123 kişi de aklandı. 
Milli Birlik Komitesi`sinde idam, yönetim devri ve seçim tarihi konusunda görüş ayrılıkları çıktı. Bu gelişmelerden sonra daha sonra 14’ler olarak anılacak 14 subay yurt dışında çeşitli görevlerle sürgüne gönderildi. 14’ler olarak bilinen Milli Birlik Komitesi üyesi subayların yurtdışına sürgüne gönderilmeleriyle birlikte ordu içinde yaşanan ayrışma ilk kez açıkça ortaya çıkmış oldu. Bu grubun muhalefetine rağmen Adnan Menderes, Hasan Polatkan, Fatin Rüştü Zorlu, idam edildi. Celâl Bayar ve Refik Koraltan ile 11 kişinin idam cezası ömür boyu hapse çevrildi.
DP, 29 Eylül 1960`da, Mahkeme kararıyla resmen kapatıldı.
5 Mayıs 2007
tarihinde DYP ve ANAP (mehmet ağar ile erkan mumcu) birleşerek kurdukları yeni parti tarafından, bundan böyle “Demokrat Parti adının kullanacağını” açıkladılar. (Basın & Ajanslar) Daha sonra çıkan anlaşmazlıklar nedeniyle ANAP ayrılmayı tercih etti ve sadece DYP, DP olmuş oldu. (www.turkcebilgi.com) 
KATILDIĞI SEÇİMLER
Yıl       Aldığı Oy        Milletvekili
1946:    % 13                578 / 65
1950:    % 52                487 / 408
1954:    % 57                541 / 503
1957:    % 47                610 / 424 
***
SAMET OCAKOĞLU; “BUGÜN 7 OCAK, ŞEREFLİ BİR ÖYKÜNÜN YILDÖNÜMÜ”
(İHA // 07.01.2017 Cumartesi))
Demokrat Parti (DP) misyonunun ileri gelen isimlerinden Samet Ocakoğlu, DP’nin 70. yaşını kutlayarak; “Kimse cesaret etmezken, daldık bizler bu sahraya” dedi.
DP misyonunun ileri gelen isimlerinden olan DP eski GİK üyesi ve 11. Dönem DP Manisa Milletvekili Orhan Ocakoğlu’nun oğlu Samet Ocakoğlu, 7 Ocak 1946 DP’nin kuruluşu ve 7 Ocak 1947 Hürriyet Misakı Bildirisinin yıldönümü nedeniyle bir açıklama yaptı. Ocakoğlu, “Demokratik rejimimizin milletin belirleyeceği esaslarla yapılanmasının miladının ve çok partili hayata samimi ve kararlı adımımızın yıldönümü ve Demokratik Rejimin kurallarının statükocu devlet düşüncesi ile tasarlanmasına ve millete ait sözde egemenliğin sınırlandırılmasına son verilmesine, rivayetlerden ibaret haldeki milli irade ilkelerinin doğru kuralları ve hukuku ile hayata geçmesine, antidemokratik uygulamaların milletin kaderi olmasına karşı çıkılmasına, devletin milleti düşünür hale dönüşmesine, mal sahibinin zilyetliğinin tanınmasına, kayıtlı hukukun yaşanabilirliğine, ülke kaynaklarının ve fırsatlarının her kesimin, herkesin erişebileceği ve yararlanabileceği hale dönüşmesine, sosyal hayattaki pek çok fenalığa son verilmesine, musibetlerin rahmete dönüşmesine, vesile olmuş şanlı ‘Hürriyet Misak-ı ve Sine-i Millet’ bildirilerinin yıldönümüdür” dedi.
DP’nin Türk siyasi yaşamında önemli bir yere sahip olduğuna işaret eden Ocakoğlu, “Şerefimiz ve çilemiz olan öykümüzü saygı ve sevgi ile selamlarken,7 Ocak 1946 ’ da kurulan aziz DP’nin kurucularını ve o zor, baskıcı günlerde Sine-i Millet bildirisini yayınlayıp, içeriğini millete benimsetenleri ve bildiriye her şart altında sadakat gösterenleri basta merhum Cumhurbaşkanı Celal Bayar, merhum Başvekil Adnan Menderes ve demokrasi şehitlerimiz olmak üzere, bir şafaktan bir şafağa bu büyük ve soylu yürüyüşte saf tutmuş herkesi, saygı ve rahmet ile anıyorum. Millet onlardan razı olmuştu. Rabbimde onlardan razı olsun ve bu vesile ile 27 mayıs davama işçi işveren davası denmesini bir kere daha kınıyorum. Ve onlar için bir diyeceğim. Doğrusunu Rabbim bilir. Bizler hak yolcusuyuz. İncitmenin, itmenin değil, rızamızın peşine düşünki hayır ve bereket bulun. Gün olur, günümüz olur” diye konuştu.
***
DEMOKRAT PARTİ 
71 YAŞINDA
1946 yılında Merhum Celal Bayar, Adnan Menderes ve arkadaşlar tarafından kurularak çok partili siyasi hayatımızın temel taşlarından biri olan, her zaman özgürlükçü demokrasiyi savunarak hiçbir ideolojiye tabi olmadan halkımızın birlik ve beraberliğini bozmama k için etnik ayrımcılık yapmayan, demokrasiye ve parlamenter sisteme bağlı kalarak her türlü engellemelere rağmen Demokrat Parti kuruluşunun 71. yılını kutluyor. […]
DP Burhaniye İlçe yönetim kurulu üyesi Ahmet Eşer:
1946 yılında Merhum Celal Bayar, Adnan Menderes ve arkadaşlar tarafından kurularak çok partili siyasi hayatımızın temel taşlarından biri olan, her zaman özgürlükçü demokrasiyi savunarak hiçbir ideolojiye tabi olmadan halkımızın birlik ve beraberliğini bozmama k için etnik ayrımcılık yapmayan, demokrasiye ve parlamenter sisteme bağlı kalarak her türlü engellemelere rağmen Demokrat Parti kuruluşunun 71. yılını kutluyor. Burhaniye Demokrat Parti İlçe yönetim kurulu üyesi Ahmet Eşer, 7 Ocak 2017 Cumartesi günü 71. Yılını kutlayacak olan Demokrat Partili vatandaşları yuvaya çağırarak, “ özlenen partimizi yeniden iktidara taşıma için tüm demokratları mücadeleye çağırıyoruz” dedi. Eşer yaptığı açıklamada şunları söyledi. “ Partimizin 71 yıllık siyasi hayatı bir çok başarılara imza atmış, ülke yönetiminde söz sahibi olmuş bir partidir. Öncelikle bu mutlu günümüzde partimize gönül veren tüm demokratlara çağrıda bulunuyoruz! Bazı sebeplerden dolayı partimizden uzaklaşan, ilgilenmeyen, hala gönlü partimizde olan arkadaşlarımızın var olduğunu biliyoruz. Gelin bu koca çınarın altında hep beraber toplanalım. Yeniden Kırat’a güç verelim. Bu partinin daha üçlü olması için bu potansiyelin var olduğuna inanıyoruz. Merkez sağın te partisi olan Demokrat Partinin güçlenmemesi için bu gün hiçbir devirde olmadığı kadar baskı ve engellemeler yapılmaktadır. Bunu kırabilmemiz için birli ve beraberlik içerisinde olmamız gerekmektedir. Bu düşünceler ile Demokrat Partinin 71. Kuruluş yıldönümünün ülkemiz ve partimize güzel getirmesini diliyorum” dedi.
14 Mayıs 1950 seçimleri Türkiye’de CHP’nin 27 yıllık iktidarının kapanması; 10 yıllık Demokrat Parti döneminin başlaması açısından bir milattır. 1950 seçimleri CHP’nin 27 yıllık iktidarını DP’ye bırakması “kansız” ve “beyaz devrim” olarak ifade edilmektedir. 1950 seçimleriyle iktidara gelen DP 1954 seçimleriyle Türkiye siyasi tarihinin en yüksek oy oranına (%57) kavuşmuş, 1957 seçimleriyle birlikte düşüşe geçmiştir. DP iktidarı 27 Mayıs 1960 askeri darbesiyle sona ermiştir. 10 yıllık dönemde Celal Bayar cumhurbaşkanlığı; Adnan Menderes ise Başbakanlık yapmıştır. Dönem “Menderes Dönemi” olarak da bilinmektedir.
DEMOKRAT PARTİ DÖNEMİ 1950-1960
14 Mayıs 1950 tarihinde yapılan genel seçimlerde elde edilen sonuçlar sonrasında DP’nin seçimi kazanmasıyla İsmet İnönü cumhurbaşkanlığından ayrılmış ve yerine Celal Bayar, Türkiye Cumhuriyetinin 3. cumhurbaşkanı olarak göreve gelmiştir. Adnan Menderes başbakan olarak atanırken, DP’nin kurucularından Fuat Köprülü Dışişleri Bakanı, Refik Koraltan ise Meclis başkanı olmuşlardır. Büyük umutlar ve beklentilerle iktidara gelen DP’nin ilk yıllarında dıştan, özellikle de ABD’den gelen yardımlar sayesinde görülmemiş bir bolluk yaşanmıştır. 1952 yılında Nato’ya girilmesiyle, II. Dünya Savaşı sonrasında yaşanan yalnızlık tümüyle sona ermiş ve Türkiye, ABD’nin yardımlarını daha yoğun bir biçimde almaya başlamıştır. Dış politikadaki bu gelişmenin doğal olarak iç politikaya da yansıdığı bu dönemde, DP’nin gücü ve toplumdan aldığı desteği artmıştır.
On yıllık Demokrat Parti döneminin sosyal, siyasal, kültürel ve ekonomik alandaki görüntüsü genel hatlarıyla şöyle özetlenebilir: Demokrat Partinin iktidara gelmesiyle 1923’ten beri devam eden denk bütçe ilkesinden vazgeçilmiş, para ve maliye politikası tümüyle değişmiştir. Ekonomik canlanmayı gerçekleştirmeye çalışan yeni hükümet harcamalarını artırmıştır. Bu da ilk yıllarda ekonomik büyümenin önceki yıllara göre hızla artmasına yol açmıştır. Demokrat Parti’nin ekonomideki temel amacı tüm yurt çapında ekonomik kurumsallaşmayı gerçekleştirmek ve özel sektörün gelişmesine öncelik tanımak olmuştur. Bunun sonunda ilk yıllarda milli gelirde % 15’lik bir artış gerçekleşmiş ve ekonomide ciddi bir hareketlenme ortaya çıkmıştır. Fakat 1954 yılından sonra ekonomide, özellikle de dış ticarette denge bozulmaya yüz tutmuş ve sonuçta hükümet kaçınılmaz bir biçimde dış borçlanmaya yönelmiştir. Ancak bu borçlanma siyaseti de 4 Ağustos 1958’de devalüasyon sonucu Türk parasının değerinin düşürülmesine yol açmıştır.
İkinci Dünya Savaşı yıllarında ihmal edilen kırsal kesim ve tarım alanları, DP’nin iktidar olmasıyla canlanmaya başlamıştır. Özellikle Marshall yardımı sayesinde ilk yıllarda başta traktör olmak üzere, tarım aletlerinin yaygınlaştırılması gerçekleşmiştir. 1948 yılında 1800 civarında olan traktör sayısı, 1957 yılına gelindiğinde 44.000’i aşmıştır. Benzer artış biçerdöver sayısında da görülmüştür. 1950 yılında yaklaşık 1000 olan biçerdöver sayısı, 1957 yılında 6000’e ulaşmıştır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder